Tek kelime, sekiz harf. Böyle bakınca çok basitmiş gibi görünüyor. Google’a happiness-mutluluk yazınca 16.03.2013 saat 17:00 itibari ile 313.000.000 sonuç geliyor.
Tüm zamanlar insanoğlunun en temel ilgi alanlarından biri olmuş. Farklı disiplinler konuyu ele almış ve kafa yormuşlar.
Felsefenin en temel meselelerinden biri olmuş mutluluk.
Filozoflar asırlardır mutluluk üzerine kafa yormuş, farklı yaklaşımlar geliştirmişler.
Sokrates, Epikuros, Stoacılar, Spinoza, Kant, Seneca, Freud gibi pek çok düşünür bunun üzerine kafa yormuş.
Dinler, bu konuyu kendilerine merkez almışlar.
Psikoloji bilimi, "pozitif psikoloji "adı altında son dönemlerde bu konuyu gündemine oturtmuş durumda.
Sonuç? sorular…
Dolayısıyla bir mutluluk tarifi yapmak ve reçete vermek zor. Ancak bazı öğütler vermek mümkün: Sevdiğini işi yap, karşılıksız iyiliklerde bulun, şükret gibi.
Mutluluk reçetesi olmayan bir “ideal” gibi görünüyor.
Mutluluk kelimesi, köken olarak "bonne heur"1 – "iyi vakit" kökeninden geliyor.
Eğer kelimenin kökenini esas alacak olursak bu iyi anları çoğalması temel konu gibi görünüyor. Yani mutluluk bir sonuç değil, ulaşılacak bir yer değil, yolun kendisi.
Zaten eğer bu bir sonuç olsa, doğamız gereği bu sonucu elde ettikten sonra sorumuz hazır:
Sonra?
Eğer mutluluk yolun kendisi ise ve kişiye özelse, o zaman yapılacak şey sanırım bu yolda donanımlı olmak ve yolu keyifli hale getirmek.
Sınırlı bir zamanımız ve işin kötüsü ne zaman bu yolun sonuna geldiğimizi bilemeyeceğimiz için bilgelerden kendi yolumuzu tanımlamak için feyz almakta ve kısıtlı zamanımızı iyi değerlendirmekte fayda var.
Ben kendi adıma bu bilgelerden ilk olarak EPİKUROS’u seçmek ve onun mutluluk yaklaşımını sizinle paylaşmak istiyorum.
Ama bir sonraki yazı da…
1 Andre Comte-Sponville, Jean Delumeau,Arlette Forge, éMutluluğun En Güzel Tarihi",Çeviren: Saadet Özen, İş Bankası Yayınları, sayfa: 9