Fazil Say Universe Symphony No. 3
paylaş
Fazıl Say, bu yazının yazıldığı son dönemlerde ülkemizde çok tartışılan ünlü bir sanatçı. Fikirlerini net bir şekilde ifade ettiği için istenmeyen adam konumuna bile getirildi bazı kesimlerde.
 
Ancak öyle üretken ve yaratıcı bir sanatçı ki günümüz astronomi, kozmoloji  bilgileri ışığında kendi alanına bu bilgileri aktararak bir evren - universe senfonisi yapmış.
 
Bu yazı Fazıl Say'ın bir biyografisi üzerine bir yazı değildir ama merak edenler Fazıl Say isimini tıklayarak kendi resmi sitesindeki biyografisine buradan ulaşabilirler.
 
Pek çok sanatçının yaptığı gibi astroloji gibi sahte bir bilim etrafında popüler olmak adına değil, evreni anlamak adına  gerçek bir bilim olan astronomi bilgileri ile bu senfoniyi ortaya çıkarmış.
 
Umarım pek çok kişi tarafından izlenir ve okunur.
 
Bu yazıda paylaştığım bilgiler Fazıl Say'ın aşağıdaki link'i verilmiş olan resmi facebook sayfasından alınmıştır. Sayfanın linki için lütfen tıklayın.

Mozarteum Orchester Salzburg siparişi üzerine

Besteleniş Tarihi: 2012

İlk Seslendirilişi: 07. 10. 2012, WP Salzburg

Süresi: 28 dakika

Ivor Bolton (şef), Mozarteum Orchester.

1. Evrenin Genişlemesi

2. Venüs

3. Jüpiter’de Fırtına

4. Dünya Benzeri Gezegen Gliese 581 g

5. Supernova

6. Karanlık Madde

Eserin Konusu

“Universe” senfonisi astrolojik değil astronomik verilerden yola çıkar. Astronomik veriler elbette ki bilimin değişmesi ile doğru orantılı olarak değişkendir. Besteci bu eserinde 2012 yılının bilim verilerine dayanarak yola çıkmıştır. Bu bağlamda Büyük Patlama / Evrenin Genişlemesi / Gliese 581g’ nin Dünya benzeri bir gezegen olması / karanlık maddede analiz olarak Tanrı Parçacığı’nın bulunması / çağlar sonraki bilim dünyası açısından doğru olmayabilir.

Armonik yapının anlamları:

1 - Doğa: Majör tonalitesi

2 - İnsan: Minör tonalitesi

3 - Kaos: Atonalite

4 - Re Notası: Evren boşluğunun frekans sesi.

-----------------------------------------------------------------------------

1 - Evrenin Genişlemesi

Evrenin Genişlemesi Teorisi 20. yüzyıl bilim astrofiziğine damgasını vuran teoridir. Başta Hawking olmak üzere uzayın genişliği (13,7 milyar ışık yılı) Büyük Patlama’dan (Big Bang) günümüze büyümektedir. Fazıl Say’ın müziğinde bu büyüme ritim matematiğinde ve armoni matematiğinde genişleme olarak yansımakta ve ölçü sayılarının büyümesi (3/8+4/8+5/8+6/8+7/8) gibi görülmekte. Majör, minör ve atonalite sembolleri doğa insan ve kaos ilk bölümde yoğun bir biçimde işlenmektedir.

2 - Venüs

Venüs gezegeni astrolojide dişiliğin, kadınlığın ve güzelliğin sembolüdür; tarih boyunca da hep bu rolü oynamıştır. Astronomide ise durum farklıdır Venüs 800 dereceye yakın sıcaklığı ve volkanik yapısıyla Güneş Sistemi’nde Dünya’ya çok yakın bir gezegendir. Bilim dünyasında milyarlarca yıl önce Venüs ile Dünya’nın çarpıştığı söylentisi vardır. Fazıl Say eserinde bir fanteziden yola çıkar. Bu fanteziye gore milyarlarca yıl önce Venüs’te hayat vardı ve bir meteor yağmuru sonucunda bu hayat sona erdi. Besteci, Venüs gezegenindeki hayatın bu son birkaç dakikasını ele almaktadır. Basflüt, Theremin ve İngiliz Kornosu Venüs halkını temsil ederken, Waterphone korkuların seslerini dile getirir. Venüs’ü temsil eden aralık, tritonus aralığıdır. Meteor yağmuru esnasında ise trompetlerin sert vuruşları duyulur.

3 - Jüpiter’de Fırtına

Güneş Sistemi’nin en büyük gezegeni Jüpiter astronomide aynı zamanda savaşı simgeler. Bilindiği üzere Jüpiter’de 300-400 yıldır olağanüstü bir fırtına var olmakta.Öyle ki hızı saatte 8000 kilometreye varan hızla esen rüzgarlar, kasırgalar ve volkanik patlamalar tespit edilmekte. Bu bölümde NASA verilerinden aldığımız frekans sesleri olan mi ve do diyez, eserin tonalitesini oluşturur. Fırtınayı temsil eden rüzgâr makinası, vurmalı sazların tremolo efektleri ve bakır nefeslerin sunduğu temalar bölümü oluşturan öğelerdir.

4 - Dünya Benzeri Gezegen Gliese 581 g

Bilimin ve insanoğlunun en önemli sorularında birisi uzayda başka bir hayat olup olmadığı. Bu bakımdan Dünya’ya, atmosferik, fiziksel ve kimyasal benzerlikte yapıya sahip olan bütün gezegenler insanoğlunun ve bilimin dikkatini çekmektedir. Hubble teleskobu ile alınan görüntüler bilim insanlarına büyük ümitler vermiştir. Dünya’ya yapısal olarak büyük benzerlik gösteren gezegenler bu sistemde keşfedilmiştir. Bestecinin yaratmak istediği müzik, Dünya dışı bir uygarlığın müziği olarak hedeflenmiştir. Dolayısıyla orkestrada hemen hemen hiç kullanılmayan enstrümanlar olan Theremin, Waterphone, Daxaphone, Log drum, Hapi drum, Ufo drum, Vibratones, Sansula esere dahil edilmiştir.

5 - Supernova

Bir yıldızın patlamasına verilen isim Süpernovadır. Elbette ki bu patlama olağanüstü bir enerji yoğunluğunu içerir 5. bölümde bu sıkılaşan enerjinin katlanarak ve yoğunlaşarak en sonunda patlaması anlatılmak istenmiştir. Bölüm ritim motifleri ile simgelenmiştir.

6 - Karanlık Madde

Bu bölümde Majör (Doğa), Minör (İnsan) ve Atonalite (Kaos) tüm çıplaklığıyla birbirleriyle kontrast içerisinde yer almaktadır. Evrenin oluşumunu sağlayan maddelerden biri olan (son bulgulara göre içinde Tanrı Parçacığı ismi verilen bir madde olduğu ortaya atılan) Karanlık Madde’nin yoktan var etmesi, kendisini ve evreni genişletmesi sayılara da dayanan bir melodi ile resmedilmiştir. Bu melodi basit bir şekilde 1 nota - 2 nota - 3 nota - 4 nota - 5 nota - 6 nota - 7 nota diye büyüyen sembolik bir melodidir. Eser Evren’in frekans sesi olan re ile sona erer.

81 il'de 81 Devlet Okuluna Teleskop Projesi
Banu'nun Dünyası